Hipertansiyon tüm dünya için çok değerli sıhhat meselelerinden biri olmakla birlikte beraberinde farklı hastalıklar için getirdiği risk faktörleri nedeniyle ehemmiyeti daha da artıyor. Kardiyoloji uzmanı Dr. Cansu Ebren, hipertansiyonun yetişkin hasta popülasyonunda en sık konulan tanılardan birisi olduğunu ve tıpkı vakitte reçeteli ilaç kullanımının da en sık sebepleri ortasında yer aldığının altını çizdi. Mevcut popülasyonun yaşlanması, sedanter ömür şekli ve obezitenin yaygınlaşmasının dünyada hipertansiyon sıklığının daha da artmasına nedene olacağının altını çizen Dr. Ebren “2025 için dünya genelinde hipertansiyonlu hasta sayısının yüzde 15-20’lik bir artış ile 1,5 milyar bireye ulaşacağı öngörülmektedir.” dedi.
“HİPERTANSİYONA BAĞLI KOMPLİKASYONLAR HER YIL 9.4 MİLYON KİŞİNİN HAYATINA MAL OLUYOR”
Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kardiyoloji uzmanı Dr. Cansu Ebren’in verdiği bilgiye nazaran, 18 yaşından büyük şahıslarda muayene sırasında tabip tarafından yapılan tansiyon ölçümünde halk ortasında büyük tansiyon olarak bilinen sistolik kan basıncının ³ 140 mmHg ve/veya küçük tansiyon olarak bilinen diyastolik kan basıncının ³90 mmHg bulunması yüksek kan basıncı olarak tanımlanıyor.
Hipertansiyonun “sessiz katil” olarak tabir edildiğini hatırlatan Dr. Cansu Ebren, “Hastalık hiçbir semptom vermeden başlayabildiği için tedavisiz kalıyor. Bu durumda başta damar yatağı, kalp, böbrek, göz ve beyne ziyan veriyor” diye konuştu. Hipertansiyon komplikasyonlarının dünyada her yıl 9,4 milyon kişinin ömrüne mal olduğuna dikkat çeken Dr. Ebren, bununla birlikte kalp hastalıklarına bağlı hayat kayıplarının yüzde 45’inden, inmeye bağlı hayat kayıplarının ise yüzde 51’inden hipertansiyonun sorumlu olduğunu söz etti. Ayrıyeten kalp ve damar hastalıkları, inme, kronik böbrek yetmezliği ve atriyal fibrilasyon gelişimi için en kıymetli risk faktörlerinden birinin de tekrar hipertansiyon olduğunu söyledi.
HİPERTANSİYON SIKLIĞININ ARTACAĞI ÖNGÖRÜLÜYOR
Dr. Ebren’in verdiği bilgiye nazaran, hipertansiyon yetişkin hasta popülasyonunda en sık konulan tanılardan biri olmakla birlikte reçeteli ilaç kullanımının da önde gelen sebepleri ortasında yer alıyor. İstatistiklere nazaran erişkinde hipertansiyon prevalansının ortalama yüzde 30-45 ortasında bildirildiğini ve bu prevelansın da yaşla birlikte arttığını söyleyen Dr. Ebren, “60 yaş üzerindeki bireylerde bu sayı yüzde 60’ın üzerine çıkmaktadır. 50 yaş altındaki bayanlarda daha az görülmesine rağmen, menopoz sonrasında bayanlarda hipertansiyon görülme sıklığı süratli bir formda artmakta ve erkekleri geçmektedir. 78 yaşında ise genel popülasyonun yüzde 90’ında hipertansiyon ile karşılaşılmaktadır” diye konuştu.
Mevcut popülasyonun yaşlanması, sedanter ömür stilinin ve obezitenin yaygınlaşmasının dünyada hipertansiyon sıklığının daha da artacağı manasına geldiğine dikkat çeken Dr. Ebren, “Avrupa Kardiyoloji Derneği’nin en son yayınlanan 2018 yılına ilişkin Hipertansiyon Kılavuzu’nda da belirtildiği üzere, 2025 yılında hipertansiyonun dünya genelinde yüzde 15-20’lik artışla 1.5 milyara ulaşacağı kestirim edilmektedir” dedi.
“GENÇ YAŞTA HİPERTANSİYON YAŞLILIKTA MAKUS BEYİN İŞLEVLERİNE NEDEN OLABİLİYOR”
Hipertansiyonun yaşlılar üzerindeki tesirlerinin gençlere kıyasla daha yıkıcı olabildiğini söyleyen Dr. Cansu Ebren, kelamlarına şöyle devam etti: “Hipertansiyon teşhisli şahıslarda on yıllık majör kardiyovasküler olay yaşama riskinin 24-34 yaş aralığı için yüzde 1’in altında iken; 65 yaş üstünde bu oranın yüzde 30’u aştığına dikkat çekti. Bu nedenle kişinin sağlıklı bir biçimde yaşlanabilmesi için, genç yaşlarından itibaren düzeltilebilir risk faktörlerini minimalize etmesi, erken teşhis ve tedavi almasının hayli değer taşıyor.”
Yakın vakitte yayınlanan bir çalışmanın 30’lu yaşlarda yüksek kan basıncına sahip genç erişkinlerin, 70’li yaşlarına geldiklerinde -özellikle erkeklerin- daha makûs beyin işlevlerine sahip olduklarını gösterdiğini söyleyen Dr. Ebren, “Bu kümede tıpkı vakitte demansın da daha fazla görüldüğü tespit edilmiş. Münasebetiyle yalnızca kalp değil, beyin sıhhatiniz için de kan basıncınızı muhakkak aralıklarla ölçtürmeli ve yüksek saptanması halinde bir kardiyoloji uzmanına başvurmalısınız. Gençliğinizde kendinize vereceğiniz öz bakım, sağlıklı ve yeterli bir yaşlanmanın anahtarı olacaktır” diye konuştu.
HİPERTANSİYONU ÖNLEMEK İÇİN BU TEDBİRLER ALINMALI!
Sadece hipertansiyonun değil, genel kardiyovasküler riski azaltmada en tesirli faktörlerden birinin sigaranın bırakılması olduğunun altını çizen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kardiyoloji uzmanı Dr. Cansu Ebren, hipertansiyondan korunma ismine alınması gereken tedbirleri şöyle sıraladı:
“Tütün ve tütün eserlerinin bırakılması konusunda bireyler kesinlikle teşvik edilmelidir. Kişi fazla kilolu ise kendi ülkü beden yüküne inmesi yahut en azından tartısının asgarî %5-10’u kadar kilo vermesi gerekmektedir. Tuz tüketimine mutlak surette dikkat edilmeli ve günlük sodyum alımı 2-2.4 gr (5-6 gr tuz) ile sonlandırılmalıdır. Sağlıklı bir hayat için Akdeniz tipi beslenme modeli benimsenmeli, sebze-meyve yüklü, az yağlı, tam tahıllı besinlere öncelik verilmeli ve haftada en az iki kere balık tüketilmelidir. Sedanter hayattan kaçınmak, haftanın en az 5 günü 30 dakikadan az olmayan, kişinin yaşına ve fizikî durumuna uygun tertipli antrenman yapılması çok değerlidir. Hususun ruhsal tarafına da bakacak olursak, meditasyon, yoga üzere gevşeme tekniklerinin uygulanması yahut gereklilik halinde davranış kalıplarının düzeltilmesine yönelik psikoloterapi takviyeleri ile kişinin gerilimini daha güzel yönetmesi hiç elbet hayat kalitesini arttırmasına yardımcı olacaktır.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
